Ramazanlık Hafif Salata

                                           

                                             (Pastırma, zeytin, peynir, hurma, ceviz ve çilek uyumu)

Tatiller hep iple çekilir kimileri tarafından.. Çünkü dinlenmektir, uyumaktır kendi kafana göre planlar yapıp serbest takılmanın adıdır tatil bizim gözümüzde. İnsanoğlu bütün sene çalışıp didindikten sonra kısa da olsa bir molayı hak ettiğini düşünür. Halbuki hangi değerlere göre tatil hak edilmiştir, bunu belirleyen yasalar kanunlar var mıdır ya da insan gerçekten elinden geleni yapabilmiştir de mi tatil istiyordur. 

Şöyle bir gerçek var ki, rahatına düşkün bir toplumuz. Tatil bahsi açılınca en olmadık kimselerin bile dilinin bağı çözülür adeta, kalakalırsınız. Ben de bütün sene tatil bekleyip de tatil zamanı geldiğinde duygusallığa kapılıp bırakmak istemeyenlerdenim:) neden böyleyiz bilmiyorum. 

Bugün Balatta biraz gezintiye çıktım. Sabah vakitleri idi, kimsecikler yoktu sokaklarda. Kediler horozlar vs insanlardan son derece bıkmış usanmış hayvancağızlar tadını çıkarıyorlardı sokakların.. Araçsız, bomboş kapı önleri, çocuk sesinden uzak sakin köşe başları..  

Hani dedik ya herkes tatil derdinde.. 

Ama bakıyor muyuz hiç arkamıza, çıktığımız kapıda kırgın bıraktığımız insanlar var mı? 

Birçok güzellikleri paylaştığımız insanlar bizden razı mı?

Gittiğimizde boşluğumuz doldurulamayacaksa biz orada bir işe yaradık demektir. Yoksa herkes fizik kanunları gereğince belli bir yer kaplıyor dünya üzerinde ama bu doldurduğumuz boşlukların içini ne kadar doldurabiliyoruz. 

Ben bunu çok gördüm yaşadığım/kaldığım yerlerde..

Birileri gidiyor ama onun artık olmayacağı duygusu size öyle rahatlık hissi veriyor ki, pişmanlık duyuyorsunuz ama böyle düşünmekten de kendinizi alıkoyamıyorsunuz..

Birileri de gidiyor ama gedikler açıyor adeta ruhunuzda eksiltiyor sizi, parçalara ayırıyor sanki o varken birarada tutabiliyordunuz kendinizi/tutunabiliyordunuz.

Göz sevileni arar,
Sohbet sevilenle yapılır,
Dua sevilene edilir,
Uyku sevilen için kaçar,
Dünya sevilenle cennet olur...
demişler de ne doğru söylemişler!

Severiz seviliriz tamam da...

Bir düşünelim acaba;

Mekanlar mı bizi güzelleştiriyor, yoksa biz mi mekanları...?!

Malzemeler:

2-3 tavuk göğsü, pişmiş

1 küçük göbek salata

1 küçük kutu konserve mısır

4-5 adet iri kırmızı biber

1 yemek kaşığı ufak doğranmış kornişon turşu

Süzme yoğurt

4-5 yemek kaşığı mayonez

Süslemesi için taze nane yaprakları

Tavukları ve göbek salatayı küçük doğrayalım. 

Kırmızı biberleri fırında orta yumusaklığa kavuşuncaya kadar közleyelim. Soğuyunca doğrayalım.

Malzemeleri karıştırma kabına alıp birlikte çırptığımız yoğurt ve mayonezi üzerine ilave edelim. Tuzunu da ekleyip karıştıralım servis tabağına alalım.