5/31/2011

Özbek Pilavı Usûlüne Uygun Nasıl Pişirilir ?


Önce hamdele...

Elhamdulillâhi alâ sabigi niamillâh.


Allahın bol ni'metlerine karşı, bütün hamdler Allaha mahsustur.

Sonrasında bir hadis...

Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)den rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular:
"Kimin yanında sadaka vereceği bir mal bulunmuyorsa, inanan erkeklerle inanan kadınlar için istiğfarda bulunsun. Şüphesiz ki o, bir sadakadır."

Taberânî, el Mu'cemu'l-Evsat, Heysemî, Mecma'u'z-zevâid: 10/210

Allâhummağfir lî velil mu'minîne ve'l mu'minâti.   ( âmin )

Emma ba'ad..

Bundan sonra..

Hânelerine misafir olduğumuz Özbek arkadaşlarımızın her ziyarette bizi doyasıya (tabir yerindeyse patlayasıya:) dek yedireceklerine kuşkumuz olmuyor... Aç mısın diye de sormuyorlar ki, evlerinde ne pişirildiyse derhal önümüze getiriyorlar. En vazgeçilmezleri: ET. Eti hemen hemen her yemeğe koyuyorlar ve çok yakıştırıyorlar. Et sevmeyen, yanına biraz yağ yapışmış et parçalarını ayıklayan bendenizin o katı hayvan yağlarıyla hazırlanan samsaları bir bir götürürkenki hâlini görmeliydiniz (vazgeçtim, görmeyin) :-D
Bana bir katkısı oldu işte fena mı! Eti severek yemeğe başladım.. Ki;
 Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: 
“Et, dünya ve âhirette yiyeceklerin efendisidir.” buyurmuşlardır.
Özbeklerin evlerine adım atar atmaz ya nefis bir pilav kokusudur sizi ev sâhibesinden önce kucaklayan ya bir mantı veyâhut etli samsanın o dayanılmaz etli börekimsi kokusu...
Misafir bizdeki gibi kutsaldır Özbeklerde. Siz oturur oturmaz önünüze çerezleri getirmeye başlarlar. Ocaktaki pilavın "ben piştim" diye ortalığa saldığı cazip kokunun eşliğinde muhabbet koyulaşırken, zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız... Bu ülkeden ayrılacağıma hiç üzülmediğim kadar bu dostluklardan uzaklaşacağıma yanarım...

Yurtdışında yaşamanın nasıl bir şey olduğunu hepiniz az çok bilirsiniz. Gidip tecrübe edenler, yakın/uzak akrabası bir yerlerde yaşamış olanlar mevcuttur aramızda. Zordur bilirsiniz. Kültür ve dilden ziyâde en çok dostlukları özlersiniz, sevmediğiniz halde bir bakmışınız bir süre sonra gurbet türküleri dilinizde yer etmiş..
Gurbet Elde Bir Hal Geldi Başıma, 
Ağlama Gözlerim Mevlâ Kerimdir.
Derman Arar İken Derde Düş Oldum,
Ağlama Gözlerim Mevlâ Kerimdir.
:'(

Her şeye rağmen burda yaşamanın bize kattığı güzellikler yok değil. Sabır acıdır fakat meyvesi tatlıdır sözüne acayip inanırım. O en çıkılmaz, en buhranlı ânınızda olayı serinkanlılıkla mukavemet etmeyi öğreniyorsunuz..
Bu arada şahane yüreğe sahip dostlar tanımak, onlarla irtibatta olmak harika bir duygu. Zaten ♥ dostların ♥ varlığı değil midir hep sizi karamsarlıktan kurtarıp mutlu ve dertlerden özgür kılan...


Çok uzun bir süredir istedim, en sonunda Özbek pilavının yapılışını buraya yazmak nasip oldu :)
Faydalanmak da hepimize nasip ola inşaallah..
Sürç-ü lîsan ettik, affola...
Nihayet tarife geçiyoss... :)


Gereken Malzemeler:
2 adet büyük boy havuç
2 adet büyük soğan
Dana veya kuzu eti (takriben 250 gr)
2 su bardağı yasemin pirinci
Tuz

Havuçları soyalım. Jülyen doğrayalım.
Soğanları küp küp doğrayalım.
Eti iki şekilde pişirebiliriz. Ya büyük parça olarak pişireceğiz, sonradan doğrayacağız. Veya çiğ iken küçük parçalara kesip pişireceğiz. Biz küçük olarak pişirmeyi tercih ediyoruz.
Tencereye sıvıyağ dökelim. (1 çay bardağı veya daha fazla) Etleri ekleyip biraz kızartalım. Ardından soğanı biraz öldürelim. Havucu da koyup bir müddet sonra üzerini geçecek kadar su ilave edelim. Kapağını kapatıp orta harlı ateşte yaklaşık 1 saat pişirelim. Arada suyunu kontrol etmeyi ihmal etmeyelim, gerekirse su ekleyelim.
Pirinçleri sudan geçirelim, süzelim. Tencereye ilave edelim. Suyunu göz kararı ayarlayıp tuzunu katalım. Kapağını kapatıp, kısık ateşte üstünü hiç aralamadan 20 dk pişirelim.

Pişer pişmez tabaklara alıp servis edelim..

Âfiyet ola efendim :)

5/19/2011

Bisküvi Tabanlı Pasta



" Düştüğümüz kuyular sandığımız kadar dipsiz değil aslında, tutunmaya çalıştığımız ipler çok kısa. "


// Bukowski


Hayat... Bir ucu dipsiz, derin, karanlık ve ümitsiz bir kuyu ve diğer ucunda Bizler.

Dünyayı bir kuyuya benzettim..
Başında ise habire kuyudan medet uman,
Sonra ayağı takılıp kuyunun içine düşen,
Kurtulmaya çabalayan, bu arada en zayıf iplere asılan ve tekrar yıkılan bizler..
Düşünün kuyu derin, etraf ıssız, koyu bir karanlık içindeyiz. Ne yaparız, kime yöneliriz?

Yusuf aleyhisselâm... Kardeşleri tarafından çekilemeyen ve kuyuya atılan o güzel kul..
O ânda hemen Hakk'a teslîmiyet gösterip tüm benliğiyle duâya sarılması onu pek kıymetli kılıyor.

"De ki: Duanız olmasa Rabbim size ne kıymet verir?" (Furkan, 25/77)

Cenâb-ı Hakk Yûsuf kuluna yetişmesi için Cebrâil a.s gönderiyor ve:

Edrik abdî !

- Kuluma yetiş !  buyuruyor!


Rabbimiz her kuluna yetişir inşâallah, yalnız duâlar cevap bulmayınca bırakmamalı, koyvermemeli. Unutmayalım ki bizi Yaradan c.c bizi bizden iyi bilir. Ve hadis-i şerifde bildiriliyor ki, Allah bir kulunu sevdi mi, kulunun duâlarına hemen icâbet buyurmaz, kabûlünü tehir eder. Cebrail aleyhisselam'a şöyle buyurur:
" Ben bu kulumu seviyorum, sesini de (Bana yalvara yakara dua etmesini de) seviyorum, buna istediğini gecikmeli ver "

Rabbin sevdiği kullardan olmak duasıyla,,
Gönülden sevgi ve selamlar efendim.

...


Pastanın Tarifi:

tabanı için gerekenler:
2 paket pötibör bisküvi
1,5 çay bardağı süt
3 yemek kaşığı kakao
125 gr tereyağı
1 avuç ceviz içi (veya fındık)

muhallebisi için:
1 litre süt
8 yemek kaşığı şeker
2 yemek kaşığı nişasta
3 yemek kaşığı tepeleme pirinç unu
1 yumurtanın sarısı
1 paket vanilya

üzerine: kakao

Bisküvileri elimizle ufalayalım, karıştırma kabında erimiş tereyağı, süt ve kakao ile karıştıralım. Dövülmüş/çekilmiş ceviz içinin ilave edip genişçe bir borcama ya da fırın tepsisine döşeyelim.

Muhallebi için tüm malzemeleri kısık ateşte sürekli karıştırarak pişirelim. Ilıyınca bisküvili tabanın üzerine dökelim. Hemen kakaosunu serpelim ve 3-4 saat dinlendirmek üzere buzdolabına kaldıralım.
 

Oburumben Copyright © 2009 Cookiez is Designed by Ipietoon for Free Blogger Template