9/13/2012

Kurabiye Örnekleri ve Namazla Diriliş




Hadisi şerifte Peygamber aleyhissalâtu vesselâm Efendimiz buyurmuş :

 “Ed-dünyâ vemâ fîha mel'ûne illâ zekerAllâhu”

"Dünya ve bütün dünyanın içerisindekiler mel'undur." Yani Allâh’u Teâlâ lânet getirmiş. İnsan niyet ederse Allâh rızası için bu hariçtir. İşte bu niyet “onun içindir”. Dünyânın mel'ânetinin altına girme sakın, dâima kalbinden niyetini sağlam sürmek dâima kontrol etmek, dâima Allâh rızası için yapmak ki ibâdet olsun. O çalışması menfaat almak için lâzımdır.
(Gavsi Sani Hz.)

 Kabul edelim yahut etmeyelim, şu bir gerçek ki, hepimizin içinde az ya da çok dünya muhabbeti var. Dünyaya meylimiz var. Dertlerimizin çoğunu dünya teşkil ediyor. İnsan yaşına, yaşadığı çevreye göre türlü sorunlarla cebelleşiyor. Öğrenciler okul sorunlarıyla, babalar iş ve maaş durumlarıyla, ev hanımları da çoğunlukla çocuklarıyla ân be ân imtihan içerisindeler.. Ve bunun yani Yaratıcı tarafından imtihana tabi tutulduğunun bilincinde olanlar halinden şikayetçi değiller, tevekkül ediyor, yapabileceklerinin en iyisini yapıp gerisini Allah-u Teala'ya ısmarlıyorlar. Bu durumdaki insanlar diğerlerine göre daha az stres altında, daha az ruhsal bunalımla karşılaşıyor ve sığındıkları Yüce Makam onları güçlü-kuvvetli kılıyor.

"Dünya mel'undur" dedik, içimizdeki dünyanın içinde boğulmadan kendimizi bir an önce toparlamamız gerekiyor. Bir yerinden, kıyısından köşesinden de olsa dünya sevgisi hepimizde mevcut. Öyle çepeçevre kuşatmış ki hatta bazılarımızı, artık dünya bizim her şeyimiz olmuş çıkmış..

(Dünya sevgisi bütün günahların başıdır.) [Beyheki, İbni Ebiddünya]

Yani onda yaşarken ona rağbet etmemek, gönül bağlamamak, ebedi olduğu yanılgısında bulunmamak lazımdır. Ne yapmalıyız o halde nedir bizim ilacımız?

İmam-ı Maverdi hazretleri cevâben buyuruyor ki: Dünya çalışma yeridir. Hadis-i şerifte,
(Dünya ne güzel binektir. Ona binin ki, sizi ahirete kavuştursun!) buyuruluyor. Dünya mutlak manada kötü değildir. Ahiret azığını hazırlayanlar için servet yurdudur.

~~~

Ahiretimiz için en büyük azığımız da namazlarımızdır. İlk önce namazımıza gereken ihtimamı göstereceğiz inşaallah.

أَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ

Yaratan kulunu hiç bilmez mi?

(Mülk suresi,14)

Geçim sıkıntısı, hastalıklar, bela ve musibetlerden bunalan ruhlara en iyi merhem namaz değildir de nedir?
İnsan şu beş vakit namazı hakkıyla, kendini vererek kılsa hiç şüphesiz kendisinde dünya kaygısı adına hiçbir şey kalmayacak..
Ey insan! 
قَالَ مَا مَنَعَكَ أَلاَّ تَسْجُدَ إِذْ أَمَرْتُكَ

Seni Rabbine secde etmekten alıkoyan nedir?

( A’râf / 12)

Şeytan da emrine itaat etmeyerek secde etmemişti de kovulmuştu huzurdan. Firavun ise ömrünün son deminde secde etmiş fakat çok geç kalmıştı! Rabbi ona bir secde değil bin secde edecek yeterli zamanı vermişti oysa...

Secde bir diriliş, namaz bir yükseliş..

Düşünelim, Rabbimiz katında basamak basamak yükseliyor adeta O'nunla kelâm ediyoruz. O (c.c) söylüyor, biz dinliyoruz; biz söylüyoruz, O (c.c) işitiyor.
 وَهُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ

En iyi işiten ve bilendir.

Bir kişi namaz kılıp ardından, Vallahi ben Rabbimle konuştum, diye yemin etse yalan söylemiş sayılmıyor.

Mevlamız, gecesi gündüzü karışan ve Kendisine kavuşma arzusuyla yanıp tutuşan kullarını günün belirli vakitlerinde terapisine alıyor, onların kalplerini tedavi ediyor. 

O halde bırak sen kalbini O'nun eline..

Düşünme başka başka mevzular namazdayken..
Sen kendini verirsen namaza, o da verir kendisini sana. Huzur verir, affını müjdeler, duâcı olur sana..
Türlü fikirler geliyor aklına değil mi? İnsan namaza durunca şeytan ânında yanına gelerek, "üzkur hâzâ, üzkur hâzâ!"* diye başının etini yiyor ama aldırma sen ona..
Çünkü o namaz senin Rabbinle buluşman, o senin kurtuluşun, o sana merhem; hem gönlüne hem bedenine..

Ya Rabbi! Secdede dirilt bizi!

Secdede doğrult bizi!

Ve,
 رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَإِمَامً
“Rabbimiz! Bize zevcelerimizden ve nesillerimizden göz aydınlığı olacak (sâlih) kimseler ihsân eyle ve bizi takvâ sâhiblerine imam (her hususda kendisine tâbi' olunan rehber) kıl!”  

(Furkân / 74)


رَبِّ اجْعَلْنِي مُقِيمَ الصَّلاَةِ وَمِن ذُرِّيَّتِي رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاء

'Rabbim! Beni, namazı hakkıyla edâ eden bir kimse eyle; zürriyetimden de (böyle kimseler yarat)! Rabbimiz! Duâmı kabûl buyur!'
(İbrâhim/40)

...Âmîn...

Hayra kapı açması duâsıyla efendim,

Esenlik ve muhabbette dâim kalın.


* Şunu hatırla, bunu hatırla!


  
K u r a b i y e l e r i n i z i  sağlıklı ve temiz ortamda, 
çok uygun fiyata yapıyor ve kargoluyoruz;)


S i p a r i ş  v e r m e k  i ç i n ;


0535 259 69 08 


2 yorum:

Unknown dedi ki...

Paylasimin icin Allah razi olsun kardesim. Sevgilerimle,

Eya dedi ki...

Gercekten, o sahane kurabiyeleri öyle güzel hatirlatma olacak bir yazi ile süslemissiniz ki, bayildim. Gönlümüze dokundu, pek iyi oldu, allah razi olsun, allah hepimizi islah etsin, namaz kilanlardan eylesin. Ama Kurabiyelere bayildim inanin, emeginize sahlik, sevgiler

zehra

 

Oburumben Copyright © 2009 Cookiez is Designed by Ipietoon for Free Blogger Template