Ev Yapımı Limonata

Malzemeler:

(Yaklaşık 3 litre için)

5-6 tane -kalın kabuklu- iri limon 

1 portakal (rengini biraz daha koyu sevenler için, değilse şart değil)

1 su bardağı sıcak su

2.5 litre su

1 minik parça (parmağınızın ucu kadar) kök zencefil

Limon başına 3-4 yemek kaşığı toz şeker (şeker dozunu damak zevkinize uygun olarak azaltıp çoğaltabilirsiniz)

Bir avuç kadar taze nane veya fesleğen yaprağı (süslemek için bir kaç yaprak kenara ayırın)

Servis için buz ve 2-3 ince dilim çekirdekleri alınmış limon

Yapılışı:

Limonların ve portakalın kabuklarını derin bir kabın içine rendenin ince tarafıyla rendeleyin (beyaz kısımlarını rendelemeyin, acı olur yoksa)

Kabuklarını rendelediğiniz portakal ve limonları ikiye bölerek, sularını iyice sıkın (özellikle sert ve suyu az limonlar için: limonları sıkmadan önce, biraz mikrodalgada tutarsanız, hem suyundan daha fazla faydalanırsınız hem daha kolay sıkarsınız)

Portakal ve limon kabuklarının üzerine, zencefili de soyup ince rendeleyin

Toz şekeri ekledikten sonra, elinize bir eldiven takarak hepsini birden uzun uzun, kuvvetlice ovun (burnunuza çok hoş bir aroma gelecek)

Şekerin tamamen erimesi için üzerine 1 su bardağı sıcak su (kaynaması şart değil) ekleyip, bir tel çırpıcıyla iyice karıştırın

Üzerine, limon ve portakal suyunu ilave ederek, yeniden güzelce karıştırın ve nane/fesleğen yapraklarını koyun

Zamanınız varsa, kabın üzerini kapatarak, bu şekilde buzdolabında 1 gece veya bir kaç saat bekletin (aromanın tamamen ortaya çıkıp, harmanlanması için)

Zamanınız yoksa, istediğiniz lezzeti yakalayana kadar aza azar su ilavesi yaparak, buzdolabına soğumaya bırakın

Hiç zamanım yok diyorsanız, o zaman suyu soğuk kullanın ve sürahiye doldurduktan sonra buz ilavesi yapın

Limonatayı içindeki çekirdek, kabuk ve yapraklardan arındırmak için, son olarak, ince telli bir süzgeç yardımıyla başka büyük bir kaba, oradan da sürahiye aktarın

İçine buz ilavesi yapabilir, bir kaç ince dilim limon ve nane/fesleğen yapraklarıyla süsleyebilirsiniz.

Ben, büyük bir bardağa iki parmak limonata koyup, üzerine 1 şişe soda ekleyip içmeye bayılıyorum. :)

Özellikle sıcak yaz günleri için gerçekten müthiş ferahlatıcı ve aynı zamanda da sağlıklı bir içecek olan bu anne usulü limonatayı siz de kolaylıkla yapabilir, sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.. ;)

Midye Börek

"Dikenli bir yoldur bu, ayağını seven gelmesin!"

Fedakarlığın özüne inemeyen, hiçliği özümsemeyen uğramasın bu kapıya, diyordu. Her zamanki gibi gönlünden yol bulup ağzından dökülen her bir cümle ok misali saplanıyordu dinleyen yüreklere. Bütün azaları kulak olmalıydı insanın onu anlayabilmek için..

Dikenli bir yolda yürümek gibidir hizmete talip olmak.. Sen paçalarını sıvayıp yürüyeceksin ve dikenlere aldırış etmeyeceksin. Her darbe yeni bir çığır açacak sende, her fırtına ile daha da yöneleceksin bu kapıya. Yollar daima Tek Olan'a varır, seni yolundan alıkoyan elbet Kendi'sine iletecektir. 

Yol uzun, dava büyük, insan bunların karşısında çok aciz.. Dua, teslimiyet ve istikamet! 

Ey benim en çok muhtaç olduğum!  

Ey Hâdî (hidayete erdiren, yol bulduran)!

N'olur yollarımızı Sana vardır,

En çok ihtiyaç duyduğumuzu en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda gönder bize.. 

Dikenlerimizi azalt ki yürüyüşümüz duraksamasın. Sisleri azalt ki görüşümüz bulanmasın...

Çikolata Kaplı Ceviziçi

İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyuruyor ki:

“Hırslı insan, helâl/harâm demeden her istediğine kavuşmak, başkalarının zararına da olsa, beğendiği şeyleri toplamak, ister. Hırs veya tamah, kalp hastalıklarındandır. Hırs ve tamahkârlığın en kötüsü insanlardan bir şeyler beklemektir.”

Abdullah İsfehânî hazretleri de;

“İbâdetlerden lezzet alamamanın sebeplerinden biri de harâm ve şüpheli yemeklerdir. Eğer yenilen lokma şüpheli ise, ondan, hırs, şehvet, haset, adâvet, düşmanlık ve riyâ doğar”  buyurmuştur.

~  ~  ~  ~  ~  ~  ~

Bu aralar blogta çokça taklit tariflere yer vermekteyiz, farkında olmakla beraber gördüğünüz gibi yeni taklitleri de denemekten vazgeçmiyoruz:) Maksat faydalı olmak tabiki;)

Oburumben'e yeni katılan şefim Esra hoşgeldin ! :)
Bundan böyle tariflere ikili olarak devam edeceğiz inşaallah. Daha menfaatli olabilmek temennisiyle yola çıktık, Allah yar ve yardımcımız olsun..

Birkaç gün önce Tahinli Susamlı Kurabiye tarifimiz yayınlandı. Ve oldukça ilgi gördü. Buraya tıklayarak tarife ulaşabilirsiniz.

Bugün de Malatya Pazarı'ndan "Çikolatalı Ceviziçi" tarifinin taklidini yayınlıyoruz ;)
Yapımı oldukça basit fakat misafirlere kahve ikramının yanına çok yakışıyor. Erimesi daha muhtemel olduğu için yaz sıcaklarında değil de daha serin havalarda tüketilmesi tavsiyemizdir..

Malzemeler:

Bütün ceviz içi

Bitter çikolata

Kakao

Bitter çikolatayı buharda benmâri üsûlü eritelim. Bütün cevizlerin üzerlerine her tarafını kaplayacak şekilde tek tek kaşık yardımıyla sürelim. Cevizleri çikolataya batırırsanız çok fazla çikolata alıyor sonradan akma yapınca israf oluyor, o yüzden kaşıkla sürmeyi tercih ediyoruz.

Çikolatalı cevizleri yağlı kağıtların üzerine alarak buzdolabında soğutalım ve sonrasında kakaoya bulayalım.
Âfiyet ola...

Vişneli & Çikolatalı Brownie

Malzemeler:

4 yumurta

1,5su bardağı şeker

1 su bardağı un

250 gr.tereyağı (ocakta eritilmiş ve hafif soğutulmuş ) 

250 gr.çikolata ve 1 su bardağı vişne

Önce yumurtaları ve şekeri çırpın, sonra unu ekleyin, undan sonra ocakta eritip soğuttuğunuz tereyağını da katıp güzelce çırpalım. Bunları yaparken ocakta benmari (buharda) şeklinde çikolatayı erittin ve yalana yalana kek karışımına dökün.Tekrar karıştırdıktan sonra pişireceğiniz kaba dökün ve vişneleri gelişi güzel dizin. Kap dikdörtgen olursa daha iyi olur. Bunlar bitince de önceden 150 dereceye ayarlayıp ısıttığınız fırına attın ve yaklaşık 40 dakika pişirin.

İşte pişmiş hali.. :)

Yumuşacık ve ağızda dağlıyor. Mis gibi de çikolata kokuyor, tereyağ zaten olay ,ekşi vişnelerle de bütünleşince oldukça lezzet dolu birşey oldu. Servis yaparken çikolata sosu ile servis ederseniz daha iyi olur. Kremam olmadığı için hazırlayamadım.1 kutu sıcak kremaya yaklaşık 1-1,5 paket klasik çikolata koyup onu hafif ocakta birbirine kaynaşana kadar karıştırırsanız nefis bir sos olur, benden söylemesi ;) Bir top sade dondurma ile de hiç fena olmaz. ;))

Âfiyet olsun..

Fırında Mantarlı Biberiyeli Yumurta

Malzemeler: (İki kişilik için)

2 Yumurta

Kültür Mantarı (Soğuk dilimlenmiş mantarla da yapabilirsiniz.)

1 Tane Küçük Soğan

Yarım Paket Krema

Rendelenmiş Kaşar (Miktarını dilediğiniz gibi yapabilirsiniz, genellikle bir avuç kadar yetiyor.)

Zeytinyağı

Biberiye

Tuz, karabiber, kırmızı biber

*Daha fazla yapmanız gerekiyorsa yumurta sayısıyla birlikte krema ve mantarı da artırabilirsiniz. 

Mantar miktarı size kalmış bir şey istediğiniz miktarda olabilir büyük kültür mantarları olduğunda iki kişilik olunca 6-7 tane yetiyor. Gelelim yapılışına:

Öncelikle küçük bir tavada zeytinyağı ve soğanları atın ve biraz kavurun, 1-2 dakika sonra mantarları ekleyip karıştırmaya devam edin daha sonra bu karışımın içine tuz, karabiber ve kırmızı biberi atın, bunlar dışında koymak istediğiniz nane, kekik gibi baharatlar olabilir fakat ben biberiyenin tadını ön plana çıkarmak için kullanmadım. Son olarak bir avuç biberiyeyi elinizde parçalayarak atın ve 3-4 dakika daha pişirmeye devam edin. Sonra ocaktan alın ve kenara bırakın.

Daha sonra fırına koyabileceğiniz bir borcam ya da bir porselen kabın içine karışımı koyun sonra ortasına yumurtaları dağıtmadan kırın ve bırakın. Paket kremayı yumurtaların çevresinden geçecek şekilde dökün. Son olarak kaşar peynirini koyun ve bir tutam biberiyeyi üzerine bırakın.

180 derece fırında yaklaşık 15-20 dakika pişmesi gerekiyor. Yine de arada kontrol etmeyi unutmayın kaşar peyniri eriyip kızarmaya başlayınca da fırından çıkarabilirsiniz. 

*Önemli olan yumurtaların içerde kayısı kıvamına gelmemesi, o şekilde de güzel oluyor ama sıvı kaldığında ağızda daha güzel bir tat bırakıyor.

Ekleme: Mantar-soğan karışımının içine küp küp doğranmış patates de koyabilirsiniz patates de çok yakışıyor, ben denedim siz de önce sade sonrasında patatesle deneyebilirsiniz. Hatta ilk yapışınızda bile koyabilirsiniz ben patates çok seven biri olduğum için öyle olanı daha çok sevdim. :)

Kahvaltınız bununla daha güzel bir hale gelecek, emin olabilirsiniz. Sadece bunu yapmak için bir yarım saat uykunuzdan ödün vermeniz gerekebilir. :)

Cupcake

(Orta boy cupcake kalıbı için 15-20 adet)

Malzemeler;

Vanilyalı kek için:

3 Yumurta

3/4 Su Bardağı Toz Şeker

1 Paket Krema

3 Yemek Kaşığı Tereyağ (Oda sıcaklığında)

2 Su Bardağı Un (Glutensiz tarif için İstanbul Halk Ekmek Glutensiz Unu kullanıyorum.)

1 Paket Vanilya

*Farklı aramolarda yapmak isterseniz son kısmı okuyabilirsiniz.

Süsleme için:

2 Su Bardağı Sıvı Krem Şanti (İsteğe göre normal krem şanti de kullanabilirsiniz.) 

Krema istemezseniz şeker hamuru ile farklı şekillerde yapabilirsiniz.

Gelelim yapılışına, tamamen aynı sonucu almanız için en ince ayrıntısına kadar anlatmaya karar verdim, ufak bir iki tüyo da veririm. :)

Önce plastik olmadığı sürece cam ya da porselen bir kapta yumurta aklarını köpük köpük olana kadar mikserle çırpın, kullandığınız mikserin hiçbir önemi yok sadece derin kabın büyük bir bölümünde köpük elde etmeye bakın, inanın ilk aklım almadı o beyazlar nasıl olur da öyle köpük olur ama resmen oluyor. Daha sonra ayrı bir yerde sarıları toz şekerle birlikte mikserle şekerler yok olana kadar karıştırın. Bu süreden sonra mikserle işiniz bitti kenara bırakabilirsiniz.

Elinize bir silikon spatula alın ve sarılar ve beyazı karıştırın bu durumdan sonra mikser kullanmamamızın sebebi köpüğü söndürmemek o yüzden olabildiğinde az karıştırmaya bakın.

Daha sonra bu karışımın içine krema ve tereyağını atın, tereyağını daha rahat karışması için mikrodalgada çok az ısıtabilirsiniz. Bunları karıştırdıktan sonra un ve vanilyayı eleyerek ve topak oluşturmadan yavaş yavaş karıştırın bu durumda kek hamuru hazır ne çok katı ne de çok akışkan olmalı ama kaşıktan kaba rahatça akan bir hamur olmalı.

*Bu arada hiçbir yeri atlamadınız çünkü tarifimde kabartma tozu kullanmıyorum, yumurta aklarından yapmış olduğumuz köpük kekin kabarması için yeterli. :)

Vanilyalı kek güzel fakat ben pek bunu tercih etmiyorum genelde kahveli veya portakallı yapıyorum.

*Kahveli yapmak için nescafe tanelerinden dolu bir avuç dökün ve çay bardağının yarsında soğuk sütle biraz neskafe karıştırın ve hamura ekleyin. (Krem şantisinin içine biraz karamel sosu da döktünüz mü içtiğimiz kahvelerin tadını aratmayan bir cupcake elde ediyorsunuz, çok ciddiyim.)

*Limon-Böğürtlen ikilisini cupcakete çok severim, limonlu kek yapıp kremasına rondodan geçmiş böğürtlen koyabilirsiniz.

Pişirme:

180 derece fırında orta bölümde yaklaşık 20-25 dakika pişirmek yetiyor.

*Glutensiz yapanlar için piştikten sonra fırından hemen çıkarmayın kullanılan undan dolayı hemen sönebiliyor çünkü aklınızda bulunsun bunu çok deneyimledim.

Kekleri 15 dakika soğuttan sonra üzerini tercih ettiğiniz şekilde süsleyebilirsiniz. İçine ganaj yapmayı hep denedim ama çok aşırı tatlı yoğun oluyor ama böyle yaptığımızda çok hafif oluyor ama eğer ganaj tarifi de isterseniz ilerde blogda yer veririm. 

Afiyet olsun.. ;)

Tahinli Susamlı Kurabiye (Koska Tadında;)

"Zamanların, mekanların tadı kaçmış üstadım, dedi genç, sessizce hocasının kulağına eğilerek. Dışarıdan yeni gelmişti ve gördükleri onu hayrete düşürmüştü... "

Yalanla bir yere varabileceğini sanan insanlar, oraya varsalar bile ordan geri dönemezlerdi.
Birbirlerinin kuyusunu kazanlar kendi kuyularına düşmeseler bile başkalarının kendileri için kazdığı kuyuya elbet bir gün düşeceklerdi.
Eden bulacak, yapan görecektir. Kanun, adalet bunu gerektirir.
Konumuz insan. İnsan da.. nerden başlamak lazım, nerde bitirmek lazım hiç bilemiyoruz. Mahlukatın en şereflisi olarak yaratılan, bütün kainat da hizmetine sunulan insanoğlu Rabbine şükür olarak mı yapıyor bunca zulmü yoksa. Neden bizi biz yapan değerler, öğretiler bugün hep geri planda. Kimse artık büyüklerden nasihat dinlemek istemiyor, en doğrusunu herkes kendi çiziyor, yaşıyor. Sonuç olarak ortaya birbirinden habersiz, duyarsız, donuk bireyler çıkıyor. Neden kimse kimsenin fikirlerini beğenmiyor, önemsemiyor? Nereye gidiyoruz ve daha da önemlisi nasıl gidiyoruz?

Yâ nasip! diyerek yola çıkarlardı büyüklerimiz bizim.. O yüzden gerekeni gereğince yapar gerisini tevekkülle karşılarlardı. Her şeyin "TEK" olandan geldiğine yakinen inandıkları için de isteğine ulaşırsa şükreder, nasibimmiş der; ulaşamazsa da "Nasipse gelir Şamdan, Yemenden. nasip değilse ne gelir elden.." diyerek üzüntülerini yenerlerdi..

نَصِيبُكَ يُصِيبُكَ وَلَوْ كَانَ بَيْنَ الْجَبَلَينِ وَلاَيُصِيبُكَ غَيْرُ نَصِيبِكَ وَلَوْكَانَ بَيْنَ الشَّفَتَيْنِ

(Nasibin iki dağın arasında bile olsa sana ulaşır. 

Ancak nasibinde olma­yan iki dudak arasında olsa bile sana ulaşmaz.)

~   ~   ~   ~   ~   ~   ~   ~

Kelamı uzatmaya ne hacet. Akıllıya bir işaret yeter, diyerek tarifimizle ilgili şu küçük hatırlatmayı yapalım..
Koska'daki tahinli kurabiyeleri duydunuz mu veya tattınız mı bilmiyorum ama bunlar lezzet bakımından Koskadakilerle birebir aynı diyebilirim. Hem kendiniz hazırladığınız için içiniz rahat hem de fırından çıkar çıkmaz ılık servis yapma şansınız var.. hmm.. Bu ikramı misafirleriniz de çok beğenecek.. ;)

Malzemeler:

200 gr tereyağı, oda ısısında

1 su bardağı tozşeker

1 su bardağı tahin

1 adet yumurta

1 su bardağı dövülmüş ceviz içi
1 pkt şekerli vanilin
3-3,5 su bardağı un
1 su bardağı kavrulmuş susam

Yapılışı:

Tereyağı ile şekeri çırpalım. Tahin, yumurtanın sarısı, vanilin ve dövülmüş cevizi ve unu ilave edip yoğuralım.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayalım. Ayırdığımız yumurta akına bulayıp susama bandıralım, yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye dizip 170 derece fırında altı ve üstü kızarana kadar yarım saate yakın pişirelim.


Püf noktalar: 
* Hamuru daha kolay şekillendirebilmek için ceviz içini mutfak robotunda iyice çekebilirsiniz.
* Kavrulmuş susam yoksa, beyaz susamı kısık ateşte teflon tavada sürekli çevirerek kavurabiliriz.

Ispanaklı Şölen |

“Hayrın tamamı üç şeyde toplanmaktadır:

Gündüzünü sana hayırlı olacak şeylerle geçiremiyorsan zararlı şeylerle geçirme!

Hayırlı kimselerle dostluk edemiyorsan şerli insanlarla beraber olma!

Malını Allâh’ın rızasının olduğu yerlerde infak edemiyorsan

Allâh’ın gazabının olacağı yerlerde harcama!”

.

Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri

Malzemeler:

3 adet yumurta

1 su bardagndan bir parmak eksik sıvıyağı

1 su bardağı ayran

1/3 su bardağı mısır unu

2 yemek kaşığı nişasta

1 paket kabartma tozu

1 yemek kaşığı şeker

1 tatlı kaşığı tuz

200 gr ıspanak

1 adet kırmızı biber

50 gr beyaz peynir

Yapılışı: Yumurta ile şekeri çırpalım, tuzu ilave edelim. Ayran, rendelenmiş beyaz peynir ve sıvıyağı dökelim.

Teflon tavada az yağda önce küçük küp şeklinde doğradığımız kırmızı biberi birkaç defa çevirelim, ince doğradığımız ıspanakları koyalım ve soteleyelim. Yumurtalı karışıma ekleyip karıştıralım.

Ayrı kapta mısırunu, nişasta, kabartma tozu ve unu harmanlayarak asıl karışıma tahta kaşıkla yedirerek ilave edelim. 

Dikdörtgen veya kare fırın kalıbına boşaltıp üzerine susam ve çörekotu serpelim. 170 derece fırında üstü kızarana dek yaklaşık 50 dk pişirelim. Fırından çıkınca ılındığı vakit kalıbından çıkarıp soğumaya bırakalım. Tamamen soğumadan kek kendisini toparlamıyor bu yüzden soğuk servis yapılması önerimdir..

Âfiyetle kalın...

Fırınlanmış Nefis Çıtır Hanım Mantısı

Çıtır çünkü orta derece fıında fırınlanmış..

Nefis çünkü dışı kıtır kıtır, içi de mantı tadında..

Hanım mantısı çünkü uğraştırması yok.. :)

Ben bu mantıları şöyle sıcak bir çorbanın yanında servis edebilirim. Kızarmış ekmek formatında ama mantı tadında sunumu da çok hoş olan bir tarif..

Pratikçiler'e ithaf olunur.. ;)

Malzemeler:

3 tane yufka

1 büyük soğan, küp küp doğranmış

250 gr kıyma

Toz Kırmızı biber, karabiber, tuz

1 su bardağı su ve 5 yemek kaşığı sıvıyağ

Soğan ile kıyma ve baharatları karıştıralım.

Yufkayı ortadan ikiye kesip sıvıyağ ve su karışımından fırçayla sürelim.

Kıymalı malzemeyi yufkanın kestiğimiz düz kenarına koyalım, yanlardan 2 parmak genişliğinde içe kıvırarak sıkıca rulo şeklinde saralım.

Bıçakla ruloyu istediğimiz büyüklükte keselim.( parmak genişliğinde )

Yağlı kağıt serdiğimiz tepside 150 derece ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirelim.

Aldığım sitede üzerine asla yumurta sarısı sürülmemesi gerektiği vurgulanmış.. Hem çıtır hem güzel pişmiş mantılarınız olsun istiyorsanız tarife uymakta fayda var;)

Âfiyetiniz eksik olmasın..

Çikomuz ~ Çikolataya Batırılmış Kıtır Muzlar

Dinimiz derdimiz, derdimiz ilacımız. 
Derdi veren hiç şifasını eksik eder mi? 
Dünya hayatına sivrisinek kanadı kadar değer vermeyen Mevla Teala gönlü kırık, boynu bükük kullarının imdadına yetişmez mi. 
Gelenler gittiler ve gelecek olanlar da gidecekler. 
Hani denize daldırırsınız parmağınızı ve ne kadar ki kalır sudan çıkardığınızda.. 
İşte bizim, sizin, onların dünyadaki halimizin özeti budur. 
O sebeple en güzel, en yegane amacımız Rabbimizi bilmek olmalı değil midir?

"Allah’ım, Seni bilebilmem için marifetimi ve aşkımı artır!"

~~~~~~~        ~~~~~~~        ~~~~~~~

Bir duâ..

 “Ya Hayyü ya Kayyum ya zel celal-i vel ikram. Allahümme inni eselüke en tuhyiye kalbi bi nuri marifetike ebeden ya Allah, ya Allah, ya Allah (c.c)” 

(Bu duâyı sabah namazından sonra okuyanın imanla ruhunu teslim edeceği bildirildi.)

Bitter çikolatayı benmari usulü eritip çubuklara geçirdiğimiz muz dilimlerini batıralım. Süslerini de (hindistan cevizi, fındık/fıstık tozu, pirinç patlağı vs) serpip serin bir ortamda çikolatayı donması için bekletelim..

Süzme Yoğurtlu Patlıcan Dolması

Resûlu Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:

“Allah bir kulu kendine zor ve acı gelen bir dertle imtihan ettiğinde, kul o derdi Allah’tan bildiği ve ondan kurtulmak için Allah’tan başkasına dua etmediği sürece, Allah bu hali, onun günahlarına keffaret ve arınma vesile kılar.”

(İbn-i Ebiddünya)

Avuçlarına bir bak..

Ne duâlar saklıdır senin avuçlarında..

Boş döndün sanma kapıdan,

Senin her seslenişin, kapıya vuruşun aslında cevap almaktır.. 

Sen duymasan da senin için yazılmış bir ferman vardır..

Er ya da geç gönlünden düşenler seni bulacaktır..

Üzülme, yola devam..

Duâya devam..

~    ~    ~    ~    ~    ~


Patlıcan Dolması

Malzemeler:

2 adet patlıcan

2 adet kabak

1 su bardağı süzme yoğurt *

1 çay kaşığı tuz, karabiber, kırmızı biber

Yarım demet dereotu

Patlıcan ve kabakları alacalı doğrayıp üçe veya dörde keselim. Bol, kızgın yağda kızartalım.

İçlerini oyup, ayrı yerde baharatlarla birlikte karıştırdığımız süzme yoğurt ile oyukları dolduralım.

Kıyılmış dereotunu süzme yoğurdun içine koyabildiğimiz gibi üstünü de süsleyebiliriz..

* (Süzme yoğurdu evde hazırlamayı tercih edelim. Ev yapımı yoğurdu bir tülbentin içerisinde süzgecin üzerine oturtarak suyunun süzülmesini sağlayalım.)

Hindistan Cevizli (Kokostar) Kurabiyeleri | Sevgisizlik

.

Ah yağmur!

Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü 

Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü ...

.

Bencillik ve sevgisizlikten kararan kalplerin sahibi birtakım insanlar yüzünden dünya can çekişmekte.. Bir avuç insanın yazdığı senaryoyu milyonlar hatta milyarlar sahnede oynamakta..

Sevgisizlik ve bencilliğin kıyısında can çekişen insanlık adına!
Gündüzlerimizi geceye çevirdi kara ruh giyinmiş birtakımları, sevgilerimizi sahraya sürgün ettiler. Dostluklardan nasipsiz bırakıp düşmanlığın alacakaranlığına saldılar bizi, birbirimizi görmeye dahi tahammül edemez olduk. Gözyaşı dökemez olduk, komşumuzu soramaz olduk. Sınırlar çizdiler yüreğimizdeki sevilenlere. Kendileri belirlediler hudutları da. Yeri geldi, burada "dur" şimdi dediler, yeri geldi "devam" emri verdiler. Bizi bizden, canımızdan kopardılar. İnsanlar artık birbirlerini görmemek için rol yaptılar, yetmedi yol değiştirdiler. Yalnızlık en yakın arkadaşı oldu insanların, coğrafyaların..

Gündüzlerimizi çekip aldılar bizden önce, elimizde geceler bırakarak.. Sevgilerimizdi kaybımız ve derin yara aldı insanlığımız.. İlk sırada dostlukları kaldırdılar gözümüzün önünden, yüreğimizin özünden.
Gönül koyduğumuz güzelliklerden men ettiler, ardından boşalan yerini bi-fayda olan heveslerle doldurdular.

Bütün bu varlığın, kainatın vücuda gelmesinin aslında "bir hubb/sevgi" sebebi ile olduğunu unutturdular. Sevilmemeli olanı sevdirdiler, sevimli olanı uzaklaştırdılar.

Sevgisizliğin açtığı yaralarla dolu ümmetin bedeni, merhametin kıyılarından uzaklaşalı güneş görmedi bedenlerimiz.. Suskun direnişlere kurban gidiyor haklının savunması, avazı çıktığı kadar bağırmakta sözüm ona yüksek medeniyetin(!) en alçak insanları..
En büyük kaybımız; sevgimiz
En büyük avuntumuz; duâlarımız..

Üstad N.Fazıl ile sonlandıralım:

“Adalet mülkün temeli ama bir de insanlığın temeli var: O da sevgi…”

 ~ 

Aldırma, yürü.
Göğsüne yüreğinden başka muska takma.
Vahiy haritan,
Nebi kılavuzun,
Akıl pusulan,
İman sermayen,
Amel azığın,
Sevgi yakıtın,
Ahlâk karakterin,
Edep aksesuarın,
Merhamet sıfatın,
 Şeref ve izzet adın olsun.

~

Hamuru için:

- 250 gr BİZİM bitkisel kahvaltılık yağ, oda sıcaklığında
- 2 adet yumurta (birinin akı içine)
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- 2 fincan pudra şekeri
- 1 fincan kakao
- 2,5 - 3 su bardağı un

İçine:

- 2 çay bardağı hindistan cevizi
- 1 çay b. pudra şekeri
- 1 adet ayrılan yumurta akı

Üzerine:

- eritilmiş bitter çikolata (60 gr)



Bitkisel yağı yumurta ile birlikte çırpma teli ile karıştıralım. Pudra şekerini ilave edelim. 
Kalan malzemeleri ekleyerek yeteri miktarda unla birlikte yoğurmaya başlayalım.
Hindistan cevizi ile yumurta akı ve pudra şekeri karıştıralım.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yarısını kalıbın içine döşeyelim. İç malzemesinden 1 tatlı kaşığı koyup yarısını kapatalım.
Kalıp yoksa avucumuzda yuvarladığımız yine ceviz büyüklüğündeki hamurun içini parmağımızla hafif oyup malzemeyi dolduralım ve kapatalım, hamuru yuvarlayalım.
170 derece ısıtılmış fırında pişirelim. SOğuduktan sonra üzerlerine erittiğimiz çikolatayı gezdirelim.
Âfiyet olsun ;)

Portakallı Çikolatalı Hamur Dolaması (Porçik:)

Hz. Ömer (r.a)’den rivayet edilmiştir; dedi ki: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Kim çarşıya girince:

“Lâilâhe illallâhü vahdehu lâ şerike leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemûtü bi-yedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr.” 

Anlamı: Allah’tan başka ilah yoktur; O tektir, ortağı yoktur, mülk ve hamd O’na aittir. Hayatı O verir, ölümü de O verir. Kendisi hayattârdır, ölümsüzdür. Hayırlar O’nun elindedir. O her şeye kâdirdir.

duasını okursa Allah ona bir milyon sevap yazar, bir milyon günahını da affeder ve mertebesini bir milyon derece yükseltir; onun için cennette bir köşk yapar.”

Hadis Kaynak: Tirmizî, c.5, Deavât 36, h.3429

Kim çarşı pazara çıktığında yukarıdaki tevhidi okursa karşılığında binlerce sevap alır, binlerce günahı affedilir, binlerce derecesi yükseltilir, ayrıca kendisi için cennette de bir köşk yapılır.

Bu hadise göre çarşı pazar gibi alış-veriş yapılan yerler, zikrullaha karşı fazlaca gaflet edilen mahaller olarak ifade edilmiştir. Başka bir ifade ile şeytanın ve askerlerinin toplanma mahalli olarak söylenmiştir. Böyle yerlerde Allah’ı zikretmek; şeytanla savaş ve askerlerini hezimete uğratmak olduğundan, şeytana karşı bu savaşı veren kimsenin Allahu Azimüşşan indinde mazhar olacağı mükafat derecesi büyüktür.

Her Müslüman, çarşıya girmeden önce tedbir olarak ve sevabını umarak bunu okumayı alışkanlık haline getirmelidir.

Ayet-i kerîme’de Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

“O ricaller öyle kimselerdir ki, ne ticaret, ne de alışveriş kendilerini Allah’ı zikretmekten, namaz kılmaktan, zekat vermekten alıkoymaz. Onlar öyle insanlardır ki, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu günden korkarlar.” (Nur sûresi, ayet 37)

Kaynak: Miftâhu’t-Tevhid ve’t-Takvâ

Tarifi ilk Sevgili Kuzenimde denemiş adeta bayılmıştım.. Portakal ile çikolata yanyana kimilerine ters gelebiliyor ama bizim damak tadımıza her zaman uyuyordu..

Bu tarifte de hem portakal hem çikolata hem de hamuru aynı sahnede görüyoruz, birbirlerine çok da yakışıyorlar..;) Özel bir ismi olmayan tarifleri insanlara tarif ederken çok yoruluyorum siz de öyle misiniz?
Mesela buna bir isim koyalım haydi.. Porçik diyelim olmaz mı? Portakal-çikolata! Ben sevdim bu ismi..

Takdir sizin.. 

"Çikolata Hamura Girince" ne olur diyorsanız kesinlikle deneyin beğeneceksiniz ... ;)

YAPILIŞI:

Hamuru için:

2 su bardağı süt

yarım su bardağı zeytinyağı

yarım su bardağı tozşeker

1 paketten daha az kuru maya (2 çay kaşığı - dolu dolu)

4 + 1/2 su bardağı un

yarım çay kaşığı kabartma tozu

yarım çay kaşığı karbonat

2 çay kaşığı tuz

İç dolgusu için:

yarım su bardağı tereyağı, eritilmiş

yarım su bardağı veya 3/4 su bardağı tozşeker

tarçın 

1 portakal kabuğunun rendesi

yarım su bardağı antep fıstığı veya fındık veya ceviz, ufak doğranmış

Bitter çikolata (110 gr), küp şeklinde minik doğranmış

Üst kaplaması için:

1 su bardağı pudra şekeri

3 yemek kaşığı taze sıkılmış portakal suyu

yarım çay kaşığı vanilya

Hamuru için; sütü tencereye alıp ısıtalım. Zeytinyağı ve şekeri ilave edelim, kaynama noktasına gelince ocaktan alalım. Ilınması için kenara alalım. Parmağımızla kontrol edelim, parmağımız ısıya dayanabilecek dereceye gelince mayayı karışımın ortasına boşaltalım ve 1 dk bekletelim.

4 su bardağı unu karışıma ekleyelim karıştıralım. Üzerini örterek 1 saat kadar ılık bir ortamda mayalanması için bırakalım. 1 saat sonra içerisine kabartma tozu, karbonat, tuz ve kalan yarım su bardağı unu ilave edelim. Yoğuralım. Hamuru tarif için hemen kullanabildiğimiz gibi ertesi gün hazırlamak üzere buzdolabına da kaldırabiliriz size kalmış ;)

Fırın tepsisine yağlı kağıt serelim. Fırını 180 dereceye ayarlayıp ısıtalım.

Hamurun yarısını ayırıp unlanmış tezgahta 30*20 cm olacak şekilde ince açalım. Erimiş tereyağının yarısını üzerine yayalım, yarım su bardağı şekerin yarısını her yerine eşit şekilde serpiştirelim, arzu ettiğimiz kadar (çok az ekledim - eklemeyebilirsiniz) tarçın serpelim. Rendelediğimiz portakal kabuğunun ve doğranmış ceviz ile çikolatanın yarısını da ekleyelim. Hamuru geniş yerinden başlayarak rulo şeklinde saralım. Bıçağı suyla ıslatıp ruloyu 8-10 eşit parçaya keselim. Herbirini yağlanmış kağıt serili tepsiye içleri yukarı bakacak biçimde aralıklı dizelim. 

Kalan hamur için de aynı işlemleri tekrarladıktan sonra hepsini tepsiye yerleştirelim 15 dk dinlendirelim. 20-25 dk fırında üstleri hafif kızarana dek pişirelim. Fırından çıkardıktan sonra10 dk ılıması için bekletelim ve üstlerine hazırladığımız portakal suyu karışımından sürelim. Ilık olarak servis yapalım..